SEO ve dijital pazarlama alanında dünyadaki son gelişmeleri yakından dinleyebileceğimiz ve alanında enler arasına giren kişilerin deneyimlerine tanık olabileceğimiz en önemli etkinliklerden birisidir ve yılda sadece iki defa düzenlenir.

Bu yazıda sizlere 12-13 Eylül tarihlerinde düzenlenen  “BrightonSEO 2019” konferansındaki önemli noktaları özetleyerek SEO ve dijital pazarlama sektöründe en çok konuşulan son gelişmeleri aktarmaya çalışacağız.

Etkinliğin bizi heyecanlandırdığı gibi sektöre ilgi duyan ve sektörde yer alan kişileri de heyecanlandırdığını düşünüyoruz. Etkinliği ve yapılan paylaşımları yakından takip ederek çıkardığımız notları sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz 🙂 Amacımız gelişmelere uzak kalmamanız, SEO ve dijital pazarlama alanında 2020 hedeflerinizi daha verimli bir planlama ile kurgulamanıza yardımcı olmak 🙂

Sunum konularının ortak yanlarını ve konuşmalara duyulan ilgiyi değerlendirdiğimde, BrightonSEO’da ve 2019 yılının son aylarında gündemi; “Taranabilirlik ve İndekslenebilirlik”, “Entity”, “Search Intent”, “Teknik SEO” ve “Kullanıcı Deneyimi” konularının oluşturduğunu söyleyebiliriz. Bu özet, Greg Gifford, Tim Soulo, Becky Simms, Chris Liversidge, Sabine Langmann, Catherine ‘Pear’ Goulbourne, Mike Osolinski, Jan-Willem Bobbink’in sunumlarını kapsıyor olacak.

Şimdi arkanıza yaslanın ve Brighton SEO 2019 ‘da ele alınan tüm konuların detaylarını okumaya başlayın.

Greg Gifford:

Entity Kılavuzu ve SEO’nun Geleceği

Wikimotive’de Vice President of Search pozisyonunda yer alan Greg Gifford,  Google’ın algoritmasının basit anahtar kelime eşlemesinden entity ve gerçek dünya sinyallerini anlamaya kadar olan gelişimini ele aldı. Aynı zamanda Greg  SEO’nun geleceği hakkında bilgiler verdi. Greg’in sunumunda ilgi çekici kısımlardan birisi ise Beetlejuices’i kullanmasıydı.

Öne Çıkan Maddeler

1. Entity SEO’da en önemli kavram haline gelmiş bulunmaktadır. Tamamladığımız her görevin ve kullandığımız her taktiğin temelini oluşturmaktadır ve şu anda SEO’da anlaşılması gereken en önemli kavramdır.

2. Google artık daha hızlı gelişmekte ve taklit edilemeyecek gerçek dünya sinyallerini çok daha iyi bir şekilde kullanmaktadır.

3. Artık SEO’da en iyi sonuçları almanız için kesinlikle arama niyetine en iyi cevabı benzersiz bir şekilde sağlamaya odaklanmanız gerekmektedir.

Entity Nedir?

Entity yani Türkçe anlamıyla varlığın sadece bir kişi veya bir nesne olması gerekmez, tarih, renk, zaman ve hatta bir fikir olabilir. Google’ın entity anlayışı, “tekil, benzersiz, iyi tanımlanmış ve ayırt edilebilir bir şey veya kavram” dan ibarettir.

Entity’nin SEO’daki en önemli kavram olduğu ve kullandığımız her görev ve taktiğin temelini oluşturduğunu sunumunda belirten Greg Gifford, ayrıca rich snippets, answer boxes ve zero-click aramaları gibi SERP özelliklerinin tümünün ve  aynı zamanda link inşaası, incelemeler ve yerel SEO ile birlikte hepsinin Entity kavramına dayandığını belirtmiştir.

2012 yılında Knowled Graph  tanıtımı ile , Google’ın entity üzerine zemin hazırlığı için attığı ilk adımdı ve “anahtar kelimeler üzerinden gerçek dünyadaki varlıkların bilgisine doğru ilerlemekte olduklarını” açıkladılar.

Bunu yakından takip ederek, Google’ın anlamı çözümleme  yönündeki bakışını değiştirmeye başladığı 2013’teki Hummingbird güncellemesi gerçekleşti. 2015 yılında “kurum ölçümlerine göre arama sonuçlarını sıralama” ve 2016’da “yapılandırılmış verilerdeki entity referanslarını kullanarak soruları yanıtlama”  ve ardından 2018’de “ilgili kuruluşlar” ile ilgili bir yazılım güncellemesi yapıldığı için bir patent başvurusu yapıldı. Daha sonrasında makine öğrenmesi, entity ve ilişkileri hakkında bilgi edinmelerine yardımcı olmak için kullanılan bilgi grafiği ile bunu Google için bir gerçeklik haline getirmiştir.

Peki Gelecek İçin Neye Odaklanmalı ve Neye Odaklanmayı Bırakmalıyız?

Bağlantılar her zaman önemli olsa dahi, Google, entity sinyallerini anlamada daha iyi hale geldikçe daha az öneme sahip olacaklar. Anahtar kelime eşleme ve tek sayfalara odaklanma da gün geçtikçe önemini yitirecektir. Greg Gifford bunun yerine soruları benzersiz bir şekilde cevaplayan içerikler üretmeye odaklanmamız gerektiğini sunumunda belirtmiştir.

Aynı zamanda sunumunda gelecekte Google’ın, kullanıcıların arama amaçlarıyla ilgili her şeyi çok daha iyi anlamlandıracağını ve Entity kavramı üzerinde daha dikkatli olmamız gerektiğini belirtiyor.

Greg sunumunu şu konuya değinerek sonlandırdı: Gelecekte Local SEO, birçok işletme için başarının anahtarı olacaktır; Google My Business (GMB) bu konuda daha önemli hala gelecektir. İşletmenizin GMB sayfasında yer alan görsellerin yanı sıra yol tarifleri, incelemeler, yayınlar ve yeni tanıtılan Soru ve Cevap özelliğine dikkat etmeniz sizin için daha önemli hale gelecektir.

Becky Simms:

Aramanın Geleceği İnsan Psikolojisini Nasıl Kavrıyor?

Becky yapmış olduğu sunumda SEO çalışmaları gerçekleştirirken artık arama motoru botlarına, algoritmalara ve SERP’lere daha az konsantre olmamız gerektiğini, bunun yerine insan unsuruna odaklanmamız gerektiğini ele aldı. Becky insan davranışını ve aramanın ardındaki niyeti anlamanın sizi nasıl daha iyi bir SEO uzmanı haline getirebileceğinden de söz etmiş durumda.

Öne Çıkan Maddeler

1. Google, RankBrain algoritması ve AI üzerinde yapılan sürekli güncellemeler ile beraber kullanıcıları hiç olmadığı kadar iyi anlamakta.

2. Kullanıcılardan harekete geçebilmek için arama sorgusunun arkasındaki arama niyeti üzerine düşünmeye başlamalısınız.

3. İçeriğimizde kullandığımız dil, herkesin farklı bir dil tercihi olduğu için görsel, işitsel ve kinestetik karışımına ihtiyaç duymaktadır.

4. İnsanları anlamaya çalışmak SEO çalışmalarımızı daha iyi yapmamıza yardımcı olacak

İşte Becky’nin Kullanıcılara Nasıl Daha Fazla Etki Edebileceğinize Dair En İyi İpuçları

1. Kullandığınız dil daha açıklayıcı ve eğlenceli olsun.
2. Yazdığınız içeriğe duygunuzu katın.
3. Yaptıklarınızı yayınlamadan önce, önce kullanıcıların zorluklarını ve ihtiyaçlarını düşünün.
4. Sadece gerçekleri açıklamak yerine bağlam ve etki hakkında fikirler vermeye çalışın.
5. Görsel, işitsel ve kinestetik dili nasıl kullanabileceğinizi düşünün.
6. İnsanlara ilk içeriği sağlama ile Google için doğru sinyaller arasında doğru dengeyi sağladığınızdan emin olun.
7. Daima ve daima içerik aracılığıyla, kullanıcılarınızın davranışlarını etkileme gücüne sahip olduğunuzu unutmayın.

Becky aynı zamanda sunumda “Rate My Content” adlı yeni bir araçtan söz etti. Bu araç ile bir web sayfasının içeriğini test etmeniz daha kolay hale gelmektedir.

Ayrıca Becky yapmış olduğu sunumu bu adresten paylaşmış incelemenizi tavsiye ederim.

Tim Soulo – Büyük Veriden Gelen Görüşlerle

Anahtar Kelime Araştırmalarının Temellerini Yeniden Düşünmek

Öne Çıkan Maddeler

1. Her arama konusu kendi arama talep eğrisine sahiptir. Her biri için sahip olduğunuz toplam arama potansiyeli, kullanıcıların arama yöntemlerinin sayısına bağlıdır.

2. Yalnızca anahtar kelimeler için arama hacmine odaklanmamalısınız, buna ek olarak üst sıradaki sayfaları analiz etmek ve toplamda kaç anahtar kelime için sıralamaya sahip olduklarını anlamak önemlidir.

3. Üst sıralarda yer almanın 1 numaralı sırrı, kullanıcıların arama amaçlarına odaklanarak, sorularıyla ilgili yararlı içerikler sunmaktır.,

Toplam Arama Trafiği Potansiyeli

Sayfalar hiçbir zaman yalnızca bir anahtar kelime için sıralanmaz, Ahrefs ve Tim tarafından yapılan araştırma sonucunda görüldü ki; 1 numaralı sayfa sıralaması, ortalama 1.000 diğer anahtar kelime için de sıralanır.

Bunun sebebi, her arama konusunun kendi başına bir arama talebi eğrisi olması ve bazılarının çok uzun vadeli bir eğri görmesidir.

Her konu için sahip olacağınız toplam arama trafiği potansiyeli, herkes farklı konu araması yaptığı için, insanların arama yöntemlerinin sayısına bağlıdır. Ek olarak, Google artık anahtar kelime amacını anlayabildiğinden, ilgili gördüğü terimler için de sayfalarınızı gösterecektir.

Nasıl Uygulanır?

Anahtar kelimelerin sadece arama hacmine bakmamak gerekir. Sıralamak istediğiniz anahtar kelimelerin üst sıradaki sayfalarını analiz edin, toplamda kaç anahtar kelime için sıraladıklarını bulun ve uzun kuyruk anahtar kelimelere dikkat edin.

Dönüşüm Potansiyeli

Sitenize trafik çekmek bir şeydir, ancak dönüşüm sağladığından emin olmak başka bir şeydir. Sitenizdeki her sayfa için bir iş potansiyeli puanı uygulamak, anahtar kelime araştırma faaliyetlerinizi önceliklendirmenize yardımcı olacaktır. Tim’in iş potansiyeli puanlaması şöyle;

3 puan – ürününüz neredeyse yeri doldurulamaz
2 puan – sorun için faydalıdır, ancak ürününüz olmadan da çözülebilir
1 puan – sorunla yakından ilgili

Üst Sırada Olmak Gerçekten de Avantaj Mı?

Çoğu insanın hedefi Google’da 1. sırada yer almaktır. Ancak, Tim yaptığı sunumda, 1. sırada olmanın abartıldığını ve Google’ın zirvesinde olmanız tüm ziyaretçileri garanti ettiğiniz anlamına gelmediğini söylüyor.

Ahrefs’in yaptığı bir araştırma, 100.000’lik arama sorgusu çalışmasına dayanarak en üst sıradaki sayfanın, arama trafiğininin yalnızca %49’unu aldığı sonucuna ulaştı.

Daha iyi performans gösteren 1. pozisyonun sırrı, geniş bir konuyu kapsama ve daha fazla geri dönüş elde etmenin yanı sıra arama amacına odaklanmaktır.

Sabine Langmann:

Temel Programlama Becerileri Size Nasıl Zaman Kazandırabilir?

Konferansın bu oturumunda Sabine Langmann,  CSS ve PHP’den Python ve XPath’a kadar bazı temel programlama becerilerini öğrenirsek ne kadar zaman kazanılabileceğini sunumunda dinleyicilere açıklıyor.

Hız Kazandıranlar

• CSS

Sabine Langmann’ın sunumunda ilk ele aldığı temel program CSS (Cascading Style Sheets) oluyor. Hepimizin temel olarak bildiği üzere CSS sitenizin stili ve tasarımına yönelik kullanılmaktadır.  Bu dili bilmeniz web sitenizde daha çekici sayfalar oluşturmak için geliştiricilerinizle daha iyi iletişim kurmanıza yarar sağlar.
Sunumda dikkat çeken kısım ise Sabine’nin şu ifadesi oluyor: Sabine, araştırmasından itibaren, CSS öğrenmenin bir defalık yatırımının 10 saat civarında olduğunu tahmin ediyor, ancak bunun bizlere haftada 3 saat kazandıracağını ifade ediyor.

• PHP

Sunumda yer alan bir diğer programlama dili ise PHP. Bu dil web sitenizde ki kod öğelerini daha hızlı bulmanızı sağlayan bir sunucu tarafı kodlama dili ve yorumlayıcısıdır. PHP’yi öğrenmenin sizin ya da müşterinizin web sitesinin önemli bölümlerini kişiselleştirme bilgisini sağlayacağını belirten Sabine Lagmann , PHP’yi öğrenmek için tek seferde 20 saatlik bir zaman harcamanız gerektiğini ancak buna karşılık haftada 4 saat zaman tasarrufu sağlayabileceğini belirtiyor.

• Python

Python, veri öğrenme, analiz ve görselleştirme sağlarken aynı zamanda makine öğrenim modellerini güçlendiren bir programlama dilidir. Python’un gücü, düzenli web sitesi kontrollerini otomatikleştirme ve SEO çalışmalarında Excel’e ihtiyaç duymadan analiz etme yeteneği sağlar.

Python’u öğrenmek için gereken sürenin yaklaşık 40 saat olduğunu belirten Sabine, kısıtlı bir çalışma bilgisiyle dahi haftada ortalama 6 saat tasarruf edebileceğimizi belirtiyor.

• XPath

XPath, bir sorgu dilidir. Sabine sunumunda Temel XPath bilgisi ile site taramalarınızı özelleştirerek bir sayfadaki belirli öğeleri analiziniz için daha alakalı şekilde analiz edeceğinizi ve veriler toplamanıza olanak sağlayacağını belirtiyor.

Sadece 5 saatlik XPath bilgisi size haftada ortalama 2 saat kazandıracağını belirten Sabine sunumunu burada sonlandırıyor.

Catherine ‘Pear’ Goulbourne

Konuşmadığınız Bir Dildeki İçerik Fırsatlarını Yakalama

Catherine’in pratik ve aydınlatıcı konuşması, konuşmadığınız bir dilde, markanızın genişletmek istediği pazarlar için içerik boşluklarını ve SEO içerik fırsatlarını nasıl bulacağımızı gösterdi.

Oban International’da, Catherine’in işletmelerin farklı uluslararası pazarlara açılmasına yardım etmesi istendi. Ancak, bu basit bir iş değildir, özellikle de müşterinin girmek istediği pazarın dilini konuşmuyorsanız. Catherine, dilini bilmediğiniz bir pazarda içerik boşluklarını nasıl bulacağımız konusundaki sürecini aktardı.

Pazara girmek istediğin yeri bilmek

Catherine, müşteriniz/markanız farklı bir pazara girmek istiyorsa, önce o piyasayı bilmeniz çok önemlidir. Bu, insanların bu yeni pazarda hangi arama motorlarını kullandığını anlamak anlamına gelir.

Google, her zaman için hedef pazarınızdaki baskın arama motoru olmayacaktır; bu nedenle, içeriğin tercih edilen arama motorları tarafından nasıl sıralandığını anlamanız gerekir. Örneğin, Güney Kore’de popüler olan Naver’in Google’la karşılaştırıldığında farklı sıralama faktörleri var. Bu nedenle, bu pazar için SEO yaklaşımınız farklı olabilir.

Kime karşı olduğunuzu bilin

Hedef pazarın arama motoru ortamını anladıktan sonra, kimle rekabet ettiğinizi bilmeniz gerekir. Bu her ülke için aynı olmayacaktır. Mesela Nike’in ABD’de ki rakipleri Japonya’ya göre daha farklıdır.

Bunun üzerine, aşağıdakiler arasında ayrım yapmanız gerekir:

• Algılanan rakipler – İş için rekabet ettiğiniz şirketler.
• SEO rakipleri – SERP’ler içinde rekabet ettiğiniz web siteleri.

Bu iki farklı rakip türü arasında bir örtüşme olabilir, ancak bu durumlar kuraldan ziyade istisnadır.

SEO rakiplerinizi bulmak için en fazla çakışan anahtar kelime sayısına sahip web sitelerini gösterecek ve size rekabet düzeyini gösterecek SEO araçları kullanabilirsiniz. Buradaki kritik nokta, SEO rakiplerinize bakarken doğru ülkeyi seçtiğinizden emin olmaktır, çünkü bu pazardan pazara değişecektir.

Yeni pazarlarda içerik boşlukları nasıl bulunur

Yeni pazarlardaki içerik boşluklarını bulmanın ilk adımı, mevcut içerik envanterinizi değerlendirmek olmalıdır. Bu sayede işe başlamadan nelere sahip olduğunuzu bilirsiniz. Bu adım göz ardı edilmemesi gereken çok önemli bir adımdır.

Catherine, analizinizi en önemli dört rakiple sınırlandırmanızı öneriyor. Buna ek olarak özellikle Ahrefs, rakiplerinizin sıralamada olmadığı anahtar kelimeleri tanımlamak için içerik boşlukları bulmak için de kullanışlıdır.

Pazar araştırmanızı yaptıktan sonra, rakip araştırmayı yaptıktan ve mevcut içeriğinizi denetledikten sonra, bulgularınızı paylaşabileceğiniz bir içerik açığı analizi hazırlamalısınız.

İçerik aralığı analizi aşağıdaki bölümleri içermelidir:

• Genel bakış
• SEO rakip bölümü
• Algılanan rakip bölüm
• Diğer öneriler
• Sonraki adımlar

Mike Osolinski:

SEO Çalışmalarında Powersheel’in Gücünden Faydalanmak

Freelance bir teknik SEO danışmanı olan Mike Osolinski sunumunda Powersheel üzerine yaptığı araştırmalara değiniyor. Powersheel kullanarak SEO süreçlerine nasıl hız kazandırabileceğinizi sunumunda açıklıyor.

SEO süreçlerini neden otomatikleştirmelisiniz?

Mike Osolinski’ye göre bize sunulan ücretsiz araçları kullanarak SEO işlemlerini otomatikleştirmenin bir çok yararı var. Verileri toplamak ve biçimlendirmek için daha az zaman harcamak, denetiminizin analizine ve tavsiyelerine odaklanmak için bizlere daha fazla zaman sağlayabilir. Görevlerin otomatikleştirilmesi aynı zamanda işinizi daha karlı hale getirirken ve aynı miktarda işi daha kısa sürede yapmanıza olanak sağlayacaktır. Ayrıca, SEO alanındaki çalışanlara daha kolay bir yaşam sağlarken, ekiplerin daha büyük iş yüklerini aynı zamanda ele almasına da izin verecektir. Mike Osolinski’nin burada kullandığı ifadelerin tümüne gönülden katıldığınızı tahmin edebiliyorum.

Peki İnsanlar Neden Bu Süreçleri Otomatikleştiremiyor?

Çoğu zaman insanlar, hata yapmaktan veya uygulamak için çok zor ve zaman alıcı olma korkusuyla süreçlerini otomatikleştirmezler. Bu sebeple çoğu insan süreçleri otomatikleştirme eyleminden uzak durmaktadır. Sizler bu alanda kendinizi geliştirerek alanınızda ön plana çıkarma şansını yakalayabilirsiniz.

Powershell Nedir?

Powersheel kavramını bir özetle açıklayacak olursa şu ifade yanlış olmaz sanırım. Powershell, kullanıcıların işletim sistemlerini ve işlemlerini yöneten, görevleri hızlı bir şekilde otomatikleştirmelerine yardımcı olan ve .NET üzerinde yerleşik bir komut satırı kabuğu ve komut dosyası dilidir. Veya Mike’in sunumunda yer alan ifadeyle size süper güçler verir 🙂

Powershell, çoğu Windows bilgisayarında zaten yüklü ve büyük bir topluluğa sahip açık kaynaklı, çapraz platform bir araçtır. Temel olarak, verilerle çalışmayı kolaylaştırır ve karmaşık formüller ve ifadeler yazma gereksinimini azaltır.

SEO Uzmanları Neden Dikkat Etmeli?

Çünkü Powershell ile otomatikleştirebileceğiniz bir dizi SEO işlemi vardır.

1. Websites Scraping
2. Web sitesi etkileşimlerini otomatikleştirme.
3. Tarama raporlarını çalıştırma.
4. Verileri ayıklamak ve işlemek.

Mike Osolinski’nin yaptığı sunuma ve detaylara aşağıda yer alan Slideshare’dan ulaşabilirsiniz.

Jan-Willem Bobbink

En Çok Kullanılan 10 JS Framework’e Sahip Web Siteleri Oluştururken SEO Hakkında Neler Öğrendim?

Jan-Willem sunumunda webin giderek daha fazla JavaScript yönlendirmeli web sitesi kullanma yolunda nasıl artış sağladığına değiniyor. Aynı zamanda Jan-Willem bu frameworkleri kullanırken hangi tecrübeleri edindiğini sunumunda paylaşıyor.

JavaScript gelecekte daha da fazla yaygın hale gelecek çünkü daha fazla sayıda geliştirici bunu benimsemeye ve web siteleri oluşturmak için kullanmaya devam ediyor. Jan-Willem’in ifadesine göre Son 3 yılda,  JavaScript kullanan müşteri oranı % 28’den% 65’e yükseldi.

JavaScript’in Temel Zorlukları

İşte Jan-Willem’in JavaScript ile ilgili çalışmalarında karşılaştığı ana sorunlardan bazıları:

• Googlebot gerçek bir kullanıcı değildir ve yükleme sürelerini iyileştirmek için ilk ziyaretten sonra çerezleri, yerel depolamayı veya oturum verilerini kullanamadığından, her seferinde geçmişi olmayan temiz bir tarayıcıyla başlar.
• Hem kullanıcı hem de arama motorları için performansı etkilemesi sebebiyle “client-side rendering” işleminden her zaman kaçınılmalıdır. Bu nedenle server-side rendering uygulamanız gerekmektedir.
• Ancak, “server-side rendering” analitik verilerini veya log verilerini çarpıtabilir, bu nedenle buna dikkat etmelisiniz.
• Server-side rendering, dynamic rendering veya  hybrid rendering gerçekleştirmek için üçüncü taraf oluşturma araçlarını kullanırken doğru 503 HTTP yanıtının gönderildiğinden emin olun.

JavaScript Test Araçları

Bunlar Jan-Willem’in render  performansını test etmek için kullanılması önerdiği ana araçlardır:

• Sahip olunan alanlar için URL İnceleme Aracı’nı kullanın.
• Sahip olmadığınız alanlar için Zengin Sonuçları Test Etme Aracı’nı kullanın.
• Render Edilen Kaynağı Görüntüle eklentisini kullanın.
• Nasıl oluşturulduğunu ve hangi içeriğe erişebileceğini görmek için Googlebot kullanıcı aracısını seçmek üzere Chrome DevTools’u kullanın.
• Arama motorlarının sayfanın tüm içeriğini oluşturmak için gereken tüm JavaScript dosyalarına erişip erişemediğini kontrol etmek için log analizini kullanın.
• Bir sayfayı Googlebot masaüstünde bir kez ve Googlebot akıllı telefonunda bir kez, her kullanıcı aracısı için ne getirildiğini görmek için bir sayfa oluşturmak için kullanın. Yani bir test sayfası oluşturun ve testlerinizi hayata geçirin.

JavaScript Optimizasyon İpuçları

Sitenizde JavaScript’i optimize etmenin ve performansı olumsuz etkilememesini sağlama konusunda bazı ipuçları:

• Sayfa başlıkları, meta açıklamaları, başlık etiketleri, kurallar ve yapılandırılmış veriler gibi anahtar içeriğin JavaScript kullanılarak oluşturulması yerine HTML’e dahil edilmesi gerekir.
• Komut dosyaları genellikle ağır ve işlenmesi ve yürütülmesi zor olduğundan, performansı artırmak için mümkün olduğunda sayfadaki JavaScript miktarını azaltın.
• Sunucu tarafı oluşturmanın uygulanması pahalı olabileceğinden, önbellekleme sizin için önemli bir seçenek olabilir.

Şeklinde ki ipucu önerilerini sunan Jan-Willem sunumundan önemli başlıklar bu şekildeydi.

Değerlendirme

Geçtiğimiz hafta gerçekleşen BrightonSEO etkinliğinden çıkardığımız önemli notlar şu şekilde;

2020’ye çeyrek yıl kala, şahsımca en popüler gündem maddeleri Kullanıcı Arama Niyeti , Javascript SEO ve İçerik Stratejisi. Bu konular altında neredeyse ana başlık olacak nitelikte çok sayıda konuda sıralanabilir.

Bu konuların yanı sıra Google tarafından hayatımıza giren SERP değişimlerine ayak uydurabilmek hala SEO’nun geleceğinde kilit noktalardan birini oluşturuyor. Fakat Google’ın gelişimi ile birlikte gerçek dünya verileri ile alakalı sinyalleri eskiye nazaran artık daha sağlıklı anlamlandırdığını  ve buna uygun değerlendirmeyi daha sağlıklı yaptığını söyleyebiliriz.

Bu sebeple Google’ın, kullanıcıların arama amaçlarıyla ilgili her şeyi çok daha iyi anlamlandıracağını ve Entity kavramı üzerinde daha dikkatli olmamız gerektiğini söyleyebilirim. Kullanıcıların ihtiyaçlarına yönelik sorularını benzersiz bir şekilde cevaplayan içerikler üretmeye odaklanmamız gerektiğini bir kez daha dile getirmemin zararının olmayacağını düşünüyorum.

SEO çalışmalarımızı gerçekleştirirken artık en az, arama motoru botlarına, algoritmalara ve SERP’ lere önem verdiğimiz kadar insan unsuruna da odaklanmamızın gerekeceğini ön görüyorum. Çünkü Google insanı taklit etmeye çok ama çok yakın 🙂 Şuan bir evrim sürecinde ve gelişimine devam ediyor.

Aynı zamanda gelecekte local SEO bir çok kurum ve işletme için altın değerinde olacaktır. Google’ın GMB tarafında son zamanlarda yoğun bir şekilde çalışma yaptığını görmekteyiz. Bu ilerleyen yıllarda da büyüyerek devam edecektir. Sunumlar ve verilen bilgiler ışığında kendi değerlendirmem bu şekildeydi, daima okumaya ve araştırmaya devam etmemiz gerektiğinin de altını çizmem gerek 🙂

Tüm konuşmacıların ortak söylemi Google Arama Motoru’nun kullanıcı odaklı çalışmalarının hız kazanarak devam edeceği ve biz SEO’cuların da bunu göz önünde bulundurarak strateji geliştirmesi gerektiği yönünde. Wikimotive’den Greg Gifford, SEO’nun geleceğinden bahsettiği sunumunda “entity” ve “search intent” kavramlarına vurgu yapıyor. Bu iki kavramın değerinin artacağına dair ortak bir kanı mevcut. Yine bu kapsamda Ahrefs’den Tim Soulo’nun sunduğu çarpıcı verilerin anahtar kelime araştırma süreçlerinde “hacim” parametresi dışında “trafik” ve “dönüşüm” parametrelerini de göz önüne alarak anahtar kelime belirlenmesi yönündeki sunumu SEO’yu anlamaya yönelik önemli ipuçları içeriyor.
Teknolojik gelişmelerinde SEO’nun ayrılmaz bir parçası olduğu da diğer bir öne çıkan başlık. SEO süreçlerini kolaylaştıran ve hızlandıran araçların yanı sıra “yapay zeka” ve “otomatikleştirme” kavramlarına da önem vermemiz gerekecek. Yine teknoloji kısmında bahsetmem gereken diğer bir konuda “sesli arama” günümüzde popülerliği gittikçe artan “sesli arama” ve bununla paralel olarak “mobil web siteleri” SEO uzmanlarının üzerine çalışmaları gereken bir başlık olarak ortaya çıkıyor.
BrightonSEO etkinliğinin, SEO camiasındaki pek çok kişiye yeni bir bakış açısı kazandıracağını düşünüyorum. Etkinlik sonrasında kişisel olarak SEO süreçlerinin tamamında aklımdan çıkarmamam gerekenleri şöyle sıralayabilirim;

1. Yaptığım tüm çalışmalar öncelikli olarak kullanıcı odaklı olmalı.
2. Gelişen teknolojileri her zaman takipte kalmalı ve bunları SEO süreçleri ile birleştirmeliyim.
3. SEO araçlarını tek başına kullanmakla sınırlı kalmayıp birden fazla veriyi bir arada değerlendirmeli ve içine içgörülerimi de katmalıyım.
4. Rakamlar oldukça sihirlidir, bakış açınıza göre farklı anlamlar ifade edebilir. Rakamları doğru yorumlamak için daha fazla parametreyi dahil ederek çalışmalıyım.

Yukarıda konferansta gerçekleştirilen ve ilgimizi çeken sunumlara yer vermiş olsam da geriye kalan tüm sunumları bu adresten inceleyebilirsiniz.

Tolgahan Öz

19 Eylül 2019