Veri Nedir? Veri Nasıl Kullanılır?
Veri Nedir?
“ Bilgi hep vardı, sadece keşfedilmeyi bekledi. ”
Şimdilerde kendi aralarında en çok karıştırılanlar arasında, veri ve bilgi kavramları da girmiş durumda. Peki, veri nedir? – Bilgi nedir? Bunu ilk elden, genel tabirleri ile anlatarak olayı özümsemek gerekiyor. O yüzden, veri kelimesinin kabul gören tabirini yapalım : “ Veri, ham şekilde var olan enformasyon parçacığıdır. Yani, ölçüme ve sayıma dayalı, denemelerle sabit, araştırmalarla elde edilmiş her parça; ulaşılmak istenen bilginin ham halidir.”
Bu bilimsel, sektörel, tek bir konuda veya genel kapsamlı bir araştırma için geçerli olan en ideal yorumdur diyebiliriz. Birde kendi alanımızla ilgili olarak bunun tanımını yapalım. Tabi bunu örneklerle ilerletmek, daha sağlıklı olacaktır.
Bir web siteniz var. Google ‘ın bazı servislerini kullandığınız, bir süredir aktif olarak yayında olan ve hakkında bazı bilgileri merak ettiğiniz bir web sitesi.
Site sahibi olan Mehmet, şu soruları geçiriyor bir süre sonra aklından?
*Bu web sitesine en çok nereden giriş oluyor?
*Girenler, en çok hangi sayfalara uğruyor?
*Arama motorlarında, hangi anahtar kelimelerin aramalarında sonuç sayfasında listeleniyor?
*Ortalama ne kadar süre geçiriliyor sitede? Mehmet, ne kadar şanslı ki öncesinde bu verileri işleyebilecek, derleyecek ve bilgi olarak kendisine sunabilecek bir servisi yani Google Analytics’i kullanmış. Yoksa Mehmet’in günün 24 saati, haftanın 7 günü sitesinin başında geçirip, kim girdi kim nerelere göz attı diye şecere tutmasının imkânı yok! Hadi dişini sıktı ve 1 hafta bunu yaptı Mehmet. Peki, bu elindeki verileri işleyerek grafiksel ve diğer anlaşılabilir analiz şemaları şeklinde nasıl gözden geçirebilir Mehmet? Mehmet’in işi zor =) Ama o en başında doğru bir karar vererek Google Analytics gibi bir servisi kullandı biraz öncede dediğimiz gibi. Veri sürekli akışkandır. Şuan var olduğunuz internet ortamında, dakika içerisinde terabaytlarca veri akışı oluyor.
Aramalar, izlenmeler, mesajlar, yüklemeler, indirmeler vb… Özellikle, konu internet ve dijital varlıklar olunca, duruşu birkaç saniye aksasa hayatımızı olumsuz etkileyecek kadar yoğun ve önemli derecelerde bir veri akışından bahsediyoruz.
Bir şehir efsanesinden bahsedelim. Esasen gerçek, ama artık bilgisayarla haşır neşir olanların sohbetlerde en çok kullandığı terimlerden biri olduğundan böyle demek doğru olur. Bilgisayar terminolojisinde, en küçük veri tipi “ bit “ olarak bilinir. 8 bit bir araya gelerek, “ byte “ boyutunu oluşturur. Her bir bit ise, 1 ve 0 rakamlarının 4’lü sıra şekliyle kullanımından meydana gelmektedir. 1000, 1010, 1001, 1100 vb. şeklinde yani. Bu verilerin belirli ortamlarda derlenmesi, işlenmesi sonucunda ise şuan gördüğünüz görüntüler, okuduğunuz yazılar, dinlediğiniz müzikler, izlediğiniz videolar meydana gelmektedir. Tabi, boş ve dağınık bir halde var olan bu verilerin hayatımızda da dijital dünyada olduğu gibi hiçbir anlamı yoktur.
Bunların derlenmesi, anlaşılabilir bir hal alması için bazı işlemcilere ihtiyaç duyarız. İşte bilgisayarlarımızdaki bu en önemli donanımsal parçalarından biri olan işlemcilerde, bu milyonlarca dağınık veriyi derleyerek bizlere bilgiyi sunar.
Veri ve Bilgi – Biri yoksa diğerine ulaşmak imkânsız!
Bazı örnek ve açıklamalardan sonra, artık en çok karıştırılan tanımlardan ikisi değil, eminiz. Veri, aslında hayatımızdaki her görüntü, ses, yazı ve elektronik ortamlar işin içerisine girince ham haldeki bilgi parçacığıdır.
Bunların işlenen ve kesinliği tespitler, testler ve araştırmalarla bütünleştirilmiş olanları ise bilgidir. Bilgi, nihai olarak artık işlenmiş ve gözetlenerek kullanabilecek her halükarda kesinliğinden emin olduğumuz verilerin tümüdür.